10 Ağustos 2010 Salı

GÖNÜL

Ey gönül!
Sen
Düzensiz bir kalp atışı
Bir intihar cüreti
Bazen bir gülüş bazen de bir gözyaşı gibisin..
Sen koynum da bir açlık gibi
Bir yokluk gibi
tutsaklık hatta esaret gibisin..
sen bir hırsız
idamlık bir suçlu
çaresiz bir mahkum , zindanda ki karanlığımsın..
Sen benim ömrüm , düşlerim , kabuslarım
hayallerimsin..
sen benim cümlelerimin sonunda ki üç noktam , yazamadıklarımsın..

10.08.2010

1 Ağustos 2010 Pazar

BİZ

Biz seninle yağmur damlalarıydık
Biz seninle güneşin en parlak yüzü
ayın en karanlık tarafıydık..
Biz seninle hayallere dalar
gökyüzüne kollarımızı açar süzülürdük , uçardık..
Biz seninle yeşilin en güzeliydik
Biz seninle ormandık ağaçtık daldık..
Biz seninle özgürdük..
Biz seninle hürdük , çığlıklar atar gülüşürdük
etrafı umursamadan...
Biz seninle iki değil bir kişiydik..

01.08.2010

15 Temmuz 2010 Perşembe

ASLINDA

Sen hiç olmadın aslında
Hiç sevmedim seni
Hiç sarılmadım sana
Hiç görmedim yüzünü

Sen hiç olmadın aslında
Hiç dokunmadım sana
Hiç öpmedim seni
Hiç tutmadım elini

Sen hiç olmadın aslında
Kocaman bir hayaldin beynimde
Kocaman bir boşluk oldun
Kocaman bir nefret

Sen hep vardın aslında
Sadece benim içimdeydin
Sadece benim gözlerim gördü seni
ve sadece benim kalbim istedi seni..

15.07.2010

16 Haziran 2010 Çarşamba

HİÇ

Benden bir şiir istedin ya...
Ben sana sadece ;
Nefretimin şiirini
Kızgınlığımın şiirini
Kırgınlığımın şiirini
Gözyaşlarımın şiirini
Kırık kalbimin şiirini
Hiçliğin şiirini
Yazabildim....

16.06.2010

18 Mayıs 2010 Salı

HADİ GEL

hadi gel
yaklaş artık
tut ellerimi yeniden
öp avuçlarımı
içimi titret ..
hadi gel
al beni gözlerine
ağlat beni
uyut beni
sakla beni..
hadi gel
bir kuru rüzgar ol
es saçlarımın arasında
soluğumu kes
tutkum ol...
hadi gel
tüm kapıları aç
gir kalbime
bir daha da çıkma..

18.05.2010


6 Mayıs 2010 Perşembe

GÜNAH




Sevdamın seher vaktinde
Yasak aşkların peşinde öldüm.
Günahlarımın acılarında
Paylaştım kavgalarımı..
Gayrı meşru sevgilim oldu ,
ay ışığının pırıltısında ki suret.
Gönlüme ektim sonsuzluğunu ,
gecelerin tomurcuklarını topladım..
Kavgalarım tek kişilikti..
Hem kendime yenildim hem yansımama..
Yürekli sevdalardan saklandım
Günahkar ellere savruldum..

06.05.2010


1 Mayıs 2010 Cumartesi

SURET

Suretim kayboldu sensizliğinde
kargaşamın içinde alevlendi benliğim
alev oldum küstüm güneşe
aldım kalbimi şimdi buz oldu içimde ..
doğmasın diye artık üzerime
sakladım kendimi ürkekçe
beklediğim şafaklar karanlık oldu bana..
Gün saydım senin için hergece bir yıldız kopardım
gönlüme yerleştirdim gökyüzünden..
Yıldızlar söndü gökyüzü son oldu bana..
döndüm baktım kendime
nerdeyim diye..
Asıldım dünyanın iplerine gözlerimi kapadım
bıraktım kendimi boşluğa..

01.05.2010


8 Nisan 2010 Perşembe

GEL..





Aras nehrinin hoyratlığını almış gözlerinle bak bana
Alev olmuş dudaklarınla gel ,
parmak uçlarının naif dokunuşlarıyla yakınlaş bedenime.
Damlamayan son gözyaşını sakla benim için ruhunda ,
okyanuslar gibi sonsuzluğunla gelip sar beni.
Ruhundaki fırtınalarla gel bana ,
rüzgarınla es geç saçlarımın arasından
dolan belime sıcaklığını alıp
Gözlerimi kapadım.
Hadi!
Sadece gerçekliğinle gel bana..


SEN DEDİM

Sen dedim sadece sen
Bir tek seni gördü kör olmuş kalbim
Bir tek seni duydu sağır olmuş benliğim
Bir tek sen dedi mühürlenmiş ruhum
Senin yollarına çıkmış tüm arayışlarım
Senin varlığına sığınmış bedenim
Sadece en dedim sadece sen
Kırgınlığımla yanmış kül olmuş kalbim
Kalp kırıklarını taşımış yaralanmış benliğim
Sevgimin ağırlığında ezilmiş bedenim
Görünmemiş yolların
Kaybolmuş ararken seni ışığım
Sadece sen dedim
sen yokken ben yok oldum...


5 Nisan 2010 Pazartesi

GİDİŞİM






Bir mucize gerekli şimdi bana..
Bir ışık gerekli , tutunmak için hayata..
Bir el gerekli şimdi bana karanlığımdan kurtarsın..
Bir umut gerekli dönmek için hayata...
Ben gitsem ne olur ne değişir?
Hiçbirşey...
Dünya gene döner..
Güneş yine doğar..
Hayat başlar biter..
Başlar yine biter...
Ben gitmişim mesela.
Gökyüzü ağlar mı toprağa sarılarak?
Deniz kabarır mı ardımdan tüm heybetiyle?
Yıldızlar söner mi karanlığa bürünür mü dünya?
Sadece benim için???

04.04.2010


2 Nisan 2010 Cuma

AŞIK OLMAK

Aşık olmak..
Neresi olduğunu bilmediğin bir yerde olmak..
Gelgitlerin aşılmazlığıyla yaşamayı başarmak..
Gözyaşlarınla yaptığın nehirlerde kaybolmak..
Hayatın puslu yollarında yalpalanmak..
Aşık olmak...
Beklemek..
Sabretmek..
En iyi bildiğini bilememek..

03.04.2010

ÇOCUK




Geç kaldın çocuk çok geç
Geç açtın dünyaya kendini
Dünya dönmüş ,
Sen kalmışsın
Farkına varamamışsın...
Geç kaldın çocuk çok geç
Geç tuttun kalbini elinde
Vermişsin hayırsızın birine
O kırmış bilememişsin.
Sen parçalarla kalakalmış
Kanatmışsın ellerini...
Geç kaldın çocuk çok geç
Seni yaşamaya geç kalmışsın
Kendini görememişsin
Dünya kalmış sen gitmişsin..

05.03.2010

............

Yaşamım ,
Nefesim ,
Amacım ,
Sevincim ,
Işığım oldu SEVDAM...

Ölümüm ,
Korkum ,
Batışım ,
Nefretim ,
Karanlığım oldu SEVDAN..

17.02.2010

SEÇİM

Gölge oyunu bu
Gerçek mi yalan mı ?
Bilemedim..
Hayal ürünü bu
inansam mı , inanmasam mı?
Çözemedim..
Aşk dedik bu
kapılsam mı , kaçsam mı ?
Sezemedim..
Sevda dedik bu
yaşasam mı , ölsem mi?
Seçemedim..

05.03.2010

SEN BEN FARKI




Ben çığlıklarla uyanırken , hergece rüyalarımdan ;
Sen uçurumlarında dolanıyorsun uykularımın..
Gözlerimde ki ateşi körüklerken ben ;
sen büyük yangından korkar gibisin..
Sen kaçışlarındasın yüreğinin ,
ben yüreğimin atışlarındayım...

02.04.2010

SENDEKİ YÜZÜM

Yüzüm görünmüyor artık.
Saklandığım kapıların ardından ,
bakıyorum hayata.
Baharın rengarenkliğinden korkuyorum
Isıtan ateşinden kaçıyorum
Gözlerimin perdelerini kapadığım
güneşin..
Ruhumun soğuk elleri sarmalıyor
bedenimin çıplaklığını,
nefesimin sesini duyuyorum sadece.
Kor gibi yakmaya başlıyor ,
senin yokluğun birden..
Çıplak ayaklarıma aldırmadan
koşuyorum cam kırıkları üzerinde
kanıyor , acı bedenimi sarıyor
o muhteşem hissi acının kendimden geçiriyor beni
düşüyorum senin boşluğuna
Kapılar kapanıyor bir bir
elimi uzatsam yakalayacağım
düşlerim arkalarında kalıyor..
Yüzüm görünmüyor artık
beni saklayan kapıların ardında..

01.04.2010

13 Mart 2010 Cumartesi

GÖZÜMÜN TEK YAŞI..

Dudakların git dedi
Gözlerin kal
Elin elimi kavradı , başım omzuna düştü
Damlalarım sana doğru aktı
Ayrılık dedik
Son dedik ama sonun sonsuzluğu değil
Sonsuzluğun başlangıcı dedik
Umut tohumu atıp yeşerttik kalbimizde
Sadece ikimizin olan..
Arkamızı döndük ama
Gözler kaldı arkada
ayıramadık uzak tutamadık birbirimizden..
Başımı kaldırdım avuçlarına döktüm damlalarımı..
Son yaşlarım da dindi
ufak bir öpücük kondurdum dudağına
son kez baktım gözlerine
döndüm arkamı..
Birden ikimizde kendi hayatlarımızı gördük
merdivenlerin başındaki ışıkta..
bizi çağıran kendine ..bıraktık kendimizi ışığa zor olsa da
gözümüzdeki en son damlayla..

15.02.2010

AŞK..




Korkmadan söyleyebilmek midir
Hislerini gerçeklik yoksa üzmemek için
susmak mıdır doğruluk
İstemek
Amaçsızca istemek midir hayat
Sızlanmak mıdır aşk yoksa
Yaşamak mıdır doya doya
Sen elmayı seviyorsun diye
Elmanın seni sevmesi şartmıdır
demiş ya NAZIM ...
Karşılık mıdır sevgi
Yoksa nedensiz arzulamak mıdır yari
Zorlanmak mıdır aşk
Yoksa oluru mudur insanın
Aşk sana zorla sahip olan
Kaçamadığın belalın mıdır yoksa ?


10.02.2010

RUH

Ruhumu kaybettim ben en karanlığında sokakların
Bana sormadan iz bırakmadan gitti
aradım
bulamadım
kaybettim..
Herkes gibi yalan söyledi ruhum bana
Gitmem dedi sen istemeden
Gitti..
Gitme diyemedim kalakaldım
bedenimden sıyrıldı gitti
acısını hissettim sadece
Lal oldu dudaklarım
Kör oldu gözlerim
Ne yapsam ne etsem sevdiremedim ruhuma kendimi
Ne kal diyebildim
Ne git diyebildim
Sadece ağladım içime akıtarak
Saklayarak bile gözyaşlarımı
Sonunu bilmeden uzattım ellerimi ona
uzattım
ama tutmadı
belki de hiç tutmak istemedi..

15.02.2010

SEVGİLİM..




Karanlık
Zifiri karanlık
Korkuyor muyum?
bu sefer hayır..
Çünkü sen varsın..
Sıcaklığın
nefesin
kokun
Elimi uzattım tutar mısın?
sımsıkı
üşümüyorum artık
sen varsın
kendimi ateşine
bıraktığım sevgili

07.02.2010

OYUN..

Dünyanın tüm oyunlarının içinde biz seninle iki çaylaktık
Avucumuzun içinde sanıyorduk hayatı sevdalığı
Hoyratça harcadık tüm sevişmelerimizi bilmeden..
İki acemiydik biz seninle
Sorgusuz , sualsiz..
Yangın yeri olurdu gözlerimiz birbirimizin boşluğunda.
Söndüremezdik..
Çabalar başaramazdık..
Kül olurduk , harcanırdık..
Oyun oynuyoruz zannederdik hayatla
Ama bilmezdik ki
Esasında
biz birer oyuncaktık bir kenarda kırık dökük….


03.03.2010

KİMDİN SEN ?

Sendin değil mi?
Camımı tıklayıp kaçan , gece vakti karanlıkta kaybolan…
Sendin değil mi?
Uykumda beni öpüp , kulağıma fısıldayan, nefesini hissettiğim
Sendin değil mi?
Ellerimi sıkıca kavrayan ve bir daha bırakmayacakmışcasına kendine çeken.
Peki şimdi sen değil misin?
Giden ve bir daha dönmeyecek olan…

26.02.2010

SEN , BEN ....BİZ....




Gökyüzünde tek bir yıldız olsam , parlasam sana göz kırpsam ,
Yüzünü aydınlatsam ışığın olsam ..
Güneşin olsam , sarsam seni sarmalasam sıcacık ,
Dudağında tebessüm olsam..
Rüzgarın olsam , saçlarını savursam ,
Kokunu içime çeksem doyamasam sana..
Denizin olsam , dalgaların şiddetiyle korusam seni ,
Kimse alamasa seni benden..
Sen olsam ben ; sen ve ben biz olsak artık…

24.02.2010

ACEMİ AŞKIMIZ

Acemi iki aşıktık biz seninle , rüzgarda savrulduk ,
Savurduk birbirimizi..
Çok sevdik belki de hiç sevmedik..
Kal dedik kalamadık..
Git dedik gidemedik .
Dön dedik dönemedik..
Tenimizde kaybettik nefesimizde bulduk birbirimizi
Ellerimiz birleştiği anda
Kıyametler koptu bedenimizde..
Korktuk ikimiz de bu çılgınlıktan..
Kaçtık..
Ne sensiz diyebildik
Ne beraber diyebildik..
Gömdük aşkımızı , unuttuk yerini,,
Gittik birbirimizden ; ama kaldık birbirimizde..


20.02.2010

SUS

Denizin soğuk sularında yüzer gibi sevdaya tutulmak ;
Sevdanın ;
İçini ürperten korkutan karanlık hali,
Titreten vücudunun her bir noktasını..
Derin maviliğinde yüzerken büyüsünde kayboluşu
Ah o gözlerinin..
Sessizliğinde çığlık çığlığa haykırışı kalbinin..
Sağır olmuş kulaklarına duyurma çabası haykırışlarını
Umursamazcasına…
Gözlerini kapamış ufka doğru kaldırmış sevda başını ,
Üşüyen bedenini güneşe sarmış ..
Mühürlenmiş dudakları
İçinde büyük kavgalar ediyor..
Parçalıyor bedenini
Kanatıyor kabuk bağlamış yaralarını..
Susmuyor çığlık çığlığa..
Yalnızca kendi duyduğu sesinden kaçıyor..
Boşlukta çınlıyor her inleyişi her atışı kalbinin..
Nefes nefese ..
Elini kalbine götürüyor ve tek bir şey söylüyor..
Sus…!

15.02.2010

3 Şubat 2010 Çarşamba

ÇAY , SİMİT ve İSTANBUL




Bir pazar sabah kalktınız canınız hiç kahvaltı hazırlamak istemiyor..Yatağa geri mi dönsem acaba düşünürken birden bir ses işitiyorsunuz dışardan..açıp pencereyi iyice dinliyorsunuz 'simitçiiii' diyen o ses birden aklınıza çayı getiriyor..Güneş bir yandan parlıyor sokak sizi çağırıyor resmen..Hızlıca giyinip kendinizi atıyorsunuz sokağa..istikamet Çınaraltı..Çengelköyün muhteşem fırınından 2 simit alıyorsunuz..deniz kenarında bir masa sandalye buluyorsunuz ve ' garson bir ince belli bardakta çay diyorsunuz'..çay , simit ve İstanbul...boğazda oturup bunun tadını bilmeyen yoktur heralde..burnunuza gelen deniz kokusu simitin susam kokusuyla ve sıcaklığıyla birleşir hava ne kadar soğuk olsa da o içilen çayın verdiği sıcaklık hiçbirşeye değişilmez benim için ..hele birde martıları izlemek dünyanın hiçbir yerinde bulamayacağınız bir durum hissiyattır.. herhangi bir memleketin en büyük şehrinde yenecek en pahalı yemeğe İstanbul manzaralı simit ve çayı herzaman tercih edeceğimi çok iyi biliyorum..kesinlikle denememiş olanlara tavsiyemdir..


GÖKYÜZÜNDEKİ MELEĞE

açtım ellerimi gökyüzüne doğru
yağan yağmurun avuçlarıma vuruşunu gördüm
her damlada mutluluğu hissettim
her damlada huzuru..
başımı kaldırdım gökyüzüne doğru
yağan yağmurun yüzüme vurmasını hissettim..
her damlada senin nefesini
her damlada seni gördüm..
düşümde gördüm ben bunları
düşümde gördüm hep ben seni gittiğinden beri
bir mum yaktım ışığında gördüm seni
camdan içeri bakan serçenin küçücük kanadında gördüm seni
okuduğum bi hikayenin kahramanında gördüm seni
yastığımın oyasında gördüm seni
yürüdüğüm sokakta oyun oynayan çocuklarda gördüm seni
denizin üstünde uçan martının gözünde gördüm seni..
her yağmur yağdığında gördüm seni
her yağmurda dışarı attım kendimi
her damlasında hep seni düşündüm seni hissettim
sen bana gökyüzünden bakarken
ben heryerde seni gördüm..




06.12.2002

GÖZLERİN DÜŞÜ..



Biliyorum ben yine yanlış gözlere bakıyorum..
Biliyorum ben yine yanlış gözlere yanıyorum..
Nedendir bilmiyorum
Hep bir çift göz beni bu hale getiriyor..
Serin sularda yüzüyorum 'yüzme bilmeden'
amaçsızca kulaç atıyorum sonsuzluğa
gözüm kapalı
dudağım lal olmuş..
uzakta bir gölge görüyorum
yakalamaya çalışıyorum 'boşa çaba'
uzakta sesini duyuyorum
kulaklarım sağır oluyor 'korkuyorum'
koşuyorum gözlerin gözlerimin önünde
soluk soluğa kalana kadar 'ama yoksun'
adını sayıklıyorum
özlemim dudaklarımda..
hep gidişin geliyor aklıma
ateş oluyor gözlerin
yanıyor kül oluyor..
hayal etmeye çalışıyorum 'son kez'
gözlerindeki son ışıkla
hatırlamaya çalışıyorum 'seni'
hatırlayamıyorum..
gözlerim kör olmuş göremiyorum..
dudaklarım kuruyor
adını sayıklamaktan...
bir yaprak gibi titriyorum 'yokluğunda'
ellerim üşüyor
avuçlarım kanıyor artık 'sıkmaktan'
bir çift göz uğruna
kendimi kaybediyorum sonsuzlukta..
yoruldum artık aramaktan 'bulamamaktan'
bir gün güneş doğuyor
yüzümde bir parıldamayla
açılıyor gözlerim
dudaklarım ıslanıyor nefesinle
sen geliyorsun 'yeniden'
gözlerinde yepyeni bir ateşle
bana geliyorsun..
tutuyorsun ellerimi 'ısıtıyorsun'
gözlerine bakıyorum 'geldinmi?'
ışıldıyorsun ellerim avuçlarında
ama bir anda bir karanlık oluyor yeniden
sen kabuslarımın içinde
bir rüya oluyorsun sadece..

05.02.2010

YANILMALARIM..

Aşkın sarhoşluğu ile yürüyorum yollarda
sendeleyerek
düşe kalka..
ıslak sokakların soğuk karanlığında
arıyorum ellerinin sıcaklığını
rüyalarımdaki seni arıyorum
sevgisiyle beni büyüten..
'sen'
sarmala ruhumu bedeninle
ıslak gözlerinle bak bana
doya doya ..
deniz kıyısında oturuyorum
kapatıyorum gözlerimi gerçeliğe
dalgaların şiddetiyle uyanıyorum
kafamı kaldırıp bakıyorum
mas mavi gökyüzüne..
yağmur damlaları ıslatıyor yüzümü
'seni hissediyorum'
yanımdaymışçasına sen..
gece oluyor dalga duruyor deniz duru sakin..
sen gibi yüzün gibi ..
denizde bir yakamoz 'sen' diyor
sen diyor gör beni diyor..
kalkıyorum ayağa yürüyorum denize doğru
kucaklıyor beni deniz..'şefkatle'
üşümüyorum artık..
bakıyorum yeniden gökyüzüne
yıldızlar..
yıldızlara senin ismini veriyorum
parlaklıkları sen gibi büyülüyor beni..
seni arıyorum 'yıldızlarda'
aniden
deniz yeniden çağırıyor beni
bak bana 'o' burada diyor
gitme uzağa ..
bu sefer üşüyorum gözlerim buğulanıyor
yakamoz kayboluyor rüzgar çıkıyor..
titriyorum..
bulutlar yıldızları kapatıyor
ben deniz kıyısında oturuyorum..
deniz artık beni istemiyor..
yollara düşüyorum gene
soğuk kara taşlı yollara..
koşuyorum 'durmadan'
arkamda bir gölgşehir yanıyor gözlerimin sarhoşluğunda..
ben bakakalıyorum sen giderken
kaldığım gibi..
görmemek için kapatıyorum gözlerimi
ayak sesleri duyuyorum 'koşan'
sesler duyuyorum 'çığlıklar'
açıyorum gözlerimi sokaklar bomboş
ben gene karanlık taşlı yollarda
'tek başına'
arkamda bir gölge 'bana ait' peşimde ...
aniden
deniz kokusu geliyor burnuma 'duruyorum'
içime çekiyorum ..
sen kokuyor..
hasret kokuyor
aşk kokuyor..
ben hala aşkının sarhoşluğu ile yürüyorum yollarda.



05.02.2010